- telaffuz etmek
- v. articulate* * *pronounce
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
telaffuz etmek — söylemek Bir türlü sesi çıkamıyor ve başka bir tek kelime daha telaffuz edemiyormuş. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaffuz — is., db., Ar. telaffuẓ 1) Söyleyiş Bir bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz eksik. R. N. Güntekin 2) Boğumlanma Birleşik Sözler telaffuz cihazı telaffuz organı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller telaffuz edilmek telaffuz etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
faş etmek — gizli olanı açığa vurmak, duyurmak, ortaya dökmek, dile vermek Bu telaffuz, onun dadılı, matmazelli geçmiş çocukluğunun izlerini de faş ederdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük